“Mercedes-Benz Binek Otomobiller Tasarım Şefi Robert Lesnik, premium olmanın araç ölçüleriyle ilgisiz olduğunu anlatıyor.”
Robert Lesnik, 1971 Slovenya doğumlu bir tasarımcı… Önce Volkswagen’de 9 yıl boyunca çalışmış… Orada Peter Schreyer’in takımında Passat ve Eos modellerinin tasarım fikirlerini oluşturduktan sonra, 2007 yılında Schreyer’le birlikte Kia Motors’a geçmiş ve sektörün en iyi otomobil “çizer”lerinden birisi olarak gösterilmeye başlanmış…
Son 5 yıldır ise, Mercedes-Benz’in tüm yeniliklerinde Gorden Wagener’in sağ kolu olarak görev yapıyor… W222 yeni S-Klasse ve GLA’nın çizimlerinde Lesnik imzasını görmüştük… Elbette, bu kadar “etkili” bir tasarım şefi olunca da, Lesnik’i Paris Mondial de l’Automobile fuarında yakaladık ve kendisinden Mercedes-Benz’in yeni yıldızlarının şifrelerini öğrenmeye çalıştık…
Geçmişte, büyük S-Klasse önce değişir, sonra diğer daha küçük modeller, onu takip ederdi… Şimdi ise, önce küçük A-Klasse’yi diğer tüm büyükler takip ediyor… Bu özel bir strateji mi?..
Robert Lesnik: “A ile S-Klasse arasında çok büyük bir fark oluşmasını istemiyorduk… Fakat, özellikle S ile yeni C-Klasse arasında büyük bir benzerlik oluşsun istiyorduk… Sanıyorum, bunu başardık… Mercedes-Benz’in tüm modelleri bir ailenin fertleridir… Genetik aynıyken, çok farklı görünmek, doğru değil!..”
Ancak; Mercedes-Benz’in en yeni modelleri, A-Klasse’den S-Klasse’ye, hatta CLA ve ultra lüks S-Coupe bile artık birbirini andırır oldu… Acaba, bu en pahalı modelleri satın alanların, ekonomik modellerin sahipleriyle yanyana durmak istememeleri sorununu ortaya çıkarıyor mu?..
Robert Lesnik: “En küçük Mercedes ile en büyük Mercedes arasında, aslında sadece boyutlarda bir farklılık var… Ve bu da, aslında tüm farklılıkların ilk aşaması… Kabin içindeki lüks seviyesi ise ikinci… Fakat, başka fark yok… O sebeple en küçük Mercedes’e ulaşan bile bir Mercedes-Benz yıldızının gerisinde oturmanın ayrıcalığını yaşıyor… Bir Mercedes-Benz sahibi, diğer markalarla yan yana durmak istemeyecektir!..”
Fakat, E-Klasse, halen tüm aileden farklı idi… Robert Lesnik’e de üçüncü sorumuz, “Neden?” oldu.
Lesnik: “İki buçuk yıl önce yeni dizayn felsefemizi A-Klasse ile başlatmıştık. Daha sonra da S-Klasse’yi Sizlere göstermiştik… O dönemde E’ler piyasadaydı… Tümüyle farklı bir yöne ait, bambaşka bir tasarım anlayışının eseriydi, E-Klasse… O köşeli tasarımın ardından geçtiğimiz yıl estetik bir operasyon gerçekleştirdik. Böylece yeni nesil Mercedes’lerden çok da aykırı durmamasını sağladık. Hatta, Mercedes’in bu en önemli modeli için biraz daha karakter kazandırdık ve birkaç önemli tasarım vurgusunu ortaya çıkardık… Öncelikle ilk kez bir E-Klasse’de panjurun ortasında bir büyük yıldız gördünüz… İkinci olarak arkadaki seçkin görünümü de değiştirdik… Bu arada herkes bizim gövde yanını da değiştirdiğimizi de söyledi. Fakat, aslında değiştirmemiştik… Biz tasarımcıların, bakışları bazı dizayn elemanları üzerinde tutmaları gerekir… Odak noktalarını farklılaştırarak, tasarımın fazlasıyla değişmiş olduğuna inandırabiliriz… Üçüncü önemli değişikliğimiz de, 4 jenerasyondan sonra “dört gözlü” ön tasarımdan vazgeçtik… Gündüz ışığını da ekleyerek, “dört gözlü” farları yekpare camların altına yerleştirdik… Fakat, gündüz ışığına çift çizgi vererek, E’lerin özgünlüğünü koruduk… Başkaca, ön panjuru yeniden üç boyutlu açılandırdık ve eskisinin düzlüğünü ortadan kaldırdık… Bu tasarım değişikliklerini yapmak zorundaydık… Çünkü, mühendislerin görünmeyen alt yapıda gerçekleştirdikleri üstünlüklerle paralel; optik olarak da yeterince modern olması gerekiyordu… Her 3 veya 4 yılda bir, bu değişimin yapılması şarttır!.. Fakat, yakın gelecek neler getirecek, hep birlikte göreceğiz!..”
Robert Lesnik’e son sorumuz da, en pahalı ve büyüklerden, küçük ve ekonomik Mercedes’lere kadar, yıldızlı markanın prestijini koruyabilmek için ne tür tedbirler aldıklarıydı…
Lesnik: “Premium olmanın aracın büyüklüğüyle ilgisi yoktur! 1982’de ilk Baby Benz W201 geldiğinde de, o güne kadar öyle bir model hiç olmamıştı… Sonrasında kimse Mercedes-Benz ilk A-Klasse gibi bir model çıkaracağını da tahmin etmemişti… Fakat, hepsi gerçekleşti… Üstelik, hepsi, Mercedes-Benz niteliklerine tümüyle sahip olarak, başarılı oldular… Küçücük bir obje de, premium olabilir… Kullanıcısına üstünlükleri yaşatıyorsa, prestij sağlanmış olur. Mercedes’in küçük otomobillerle bir sorun yaşamadığını, satış adetleri gösteriyor… Biz kaliteden hiçbir zaman ödün veremeyiz!.. Standartımız çok yüksek… Fakat, elbette, S-Klasse müşterilerinin fantastik talepleriyle, makul bir A-Klasse’yi dolduramayız!..”
*13 Ekim 2014 tarihli Auto Show dergisinde de yer almıştır.
CARSNEWS.TV, Okan ALTAN ve Teknoart Bilişim İşbirliğiyle yayınlanmaktadır.