“Toyota’dan alınmış 3.456cc’lik V6 2GR-FE motorla, Harrop TVS 1900 supercharger, Motec “beyin” ve kuru karter uygulayıp 400 beygir gücünü Xtrac 6-ileri sequential şanzımanı direksiyon pedallarıyla ve sınırlı kaymalı diferansiyel LSD ile asfalta kayıpsız vermeye çalışan bir safkan yarışçı İngiliz…”
Lotus, Advanced Performance isminde Jaguar’ın SVO’su gibi bir özel stüdyo açtı ve ilk olarak da bu 165,000£’luk Emira GT4’ü ortaya çıkardı.
Performans ve GT yarışlarının heyecanını hiç kaybetmeyen Lotus’un ve yeni atağı, yeni bir çağın başlangıcı sayılabilir.
Performansın dinamik gösterimi, ikonik Hethel test pistinde uzun yıllar sonra yeniden yaşandı… Yepyeni Emira GT4, tam bir yarış aracı olarak, yollardaki ve pistlerdeki 70 yılı aşkın inovasyonun yeni doruk noktası olarak gösterildi.
Dünya motor sporlarına dönüşe, Lotus’un bir İngiliz spor otomobil markasından küresel bir performans otomobili işine dönüşümünün temel direğine işaret eden, Cayman GT4 ya da Alpine A110S arası bu kompakt yarışçı, normal Emira modelinin GT versiyonunu da müjdeliyor.
Fakat, homologasyon için GT beklenmeden Emira GT4 için sipariş defterleri açılmış ve ilk üretim yılının adetleri hemen tükenmiş.
Normal yol şekli bile en iyi performansı sergiliyorsa, Emira GT4’yi yapabilmek için fazla zorlanmamış olduklarını tahmin ettiğimiz Lotus mühendisleri, Lotus'un 1966'dan bu yana gerçekleştirdiği sayısız yarış otomobili birikimini bizlere hatırlatıyorlar.
Hethel test pistinde GT4'ün dinamik yeteneklerini şimdilik videolarından gördüğümüz anda, başardıklarını da kabul ediyorduk.
Tüm modern Lotus yol otomobillerinin yarışa hazır kardeşleri hep vardır ve Emira da bir istisna olmamış.
Her Emira GT4 müşterisi için, en son güvenlik düzenlemelerini karşılayacak hafifletilmiş motor sporları parça ve donanımıyla el yapımı, homologe edilmiş bir performans makinesi üretilecek.
Gelişmiş kompozit gövdenin hafifliği, Toyota'nın yarışlarda kendini kanıtlamış 3.5 litrelik V6 motoru ve Emira'nın gelişmiş dış tasarımından türetilmiş fakat optimize edilmiş GT4 aerodinamiği ile kompozisyon tamamlanmış.
Lotus Ar-Ge ekibi, üstün dinamikler ve yüksek hızlı kararlılık sağlamak için hassas mühendisliğini test pistinde yüzlerce saatlik doğrulama çalışması yaparak ilerletmiş. Hatta Avrupa'nın en zorlu pistlerinden biri olan Portekiz'deki Portimão'ya gidip, aero performansını ve bileşen güvenilirliğini doğrulatmış.
Lotus Yarış Programı Müdürü Richard Selwin, Emira GT4’ün rekabetten daha fazlasını vaat ettiğini söylüyor. Lotus Advanced Performance’ın bu “ilk”inin ardından çok daha fazlasının geleceğini tahmin ediyoruz.
Emira GT4’in geçmişin efsanelerinden 1965 yılının GT’si Lotus Type 30 spor yarışçısı ile yan yana görünmesi de, onun da Ford 4.7 litrelik V8’inden güç almış olduğunu aklımıza getiriyor.
1948'de Colin Chapman tarafından el yapımı otomobil markası olarak kurulan Lotus’u, Mark I'den beri yarış başarılarına tutkulu bir marka olarak biliyoruz. Ve bu sayede de küresel otomotiv mühendisliğine yenilikleriyle ciddi katkılar sağlamış bir laboratuvar olmaya devam ediyor...
7 kez Formula 1 markalar unvanı, 6 kez sürücüler şampiyonu ve efsanevi Indianapolis 500'deki zaferini düşünürsek, yine de çok mütevazı davrandıklarını söyleyebiliriz.
96 litrelik FIA FT3 onaylı yakıt deposu, kompetisyon bilgisayarı, yarış tipi kablolama, ön ve arka anti-rollbarlı çift salıncaklı suspansiyon ve çift yönlü ayarlanabilir Ohlins TTx amortisörler, ayarlı Bosch Motorsport ABS ve yarış tipi fren sistemi, forje jantlardaki önde 265/645x18 ve arkada 305/680x18 Pirelli GT4 lastikler, FIA-homologe 6 noktalı roll-cage, FIA-uyumlu HANS’a uygun 6 noktadan bağlı yarış koltuğu, elektronik yangın söndürme sistemi ve izolatör şalterler… Piste çıkarmak için herşeyiyle hazır!..
Son yıllarda British GT, Dubai 24hrs, Barcelona 24hrs, European GT, Sepang 12hrs ve Pirelli World Challenge gibi prestijli yarışları kazanan Evora GT4’ün de yerini doldurmaya çalışacak olan kompozit panelli ekstrüde ve yapıştırılmış aluminyum kasasıyla 1,3 tonluk Emira GT4’ü kullanmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.
Şimdi ise Emira’nın “normal” şekline bakalım…
Çinli Geely grubu’nun şemsiyesinde “gaza basan” Lotus, 2028’de 80’inci doğum gününde tümüyle elektrikli bir marka olmadan önce son kez içten yanmalı motora sahip bir “ekonomik” spor otomobil yapmıştı, geçtiğimiz yıl…
Lotus, tipik bir İngiliz spor otomobil üreticisi iken, Elan ve Elise modellerinden bu yana kompakt ve hafif sporcularda uzmanlaşmaya başlamıştı… Şimdi ise Vision80 denilen karbon nötr çağına geçmeden ortadan motorlu 60 bin sterlinlik fiyat etiketiyle yepyeni bir “ulaşılabilir” seçenek yarattı.
Aslında Evija modelinin egzotik elektrikli HyperCar tasarımını Alpine gibi markalarla da paylaşacağı yeni geliştirdiği SCA yani spor otomobil mimarisine oturtan Russell Carr yönetimindeki Lotus tasarımcıları, şeffaf motor kapağının altında hibrit bile düşünmeden doğrudan Mercedes-AMG’den aldıkları yeni 4 silindirli 2,0 litrelik Turbo ile Exige ve Evora modellerinden bildiğimiz 3,5 litrelik Supercharger V6 motorlarının yüksek performansına da uyum sağlamışlar.
Lotus’un Norwich merkezi Hethel’deki mühendisler, 290 km/h hıza ve 0-100 km/h 4,5 saniyelik hızlanmaya uygun olacak şekilde aluminyum gövdesinin 1.405 kilogramlık ağırlığı adeta uçuracak 360 ila 400 beygir gücünü 6-ileri manuel, 6-ileri otomatik ve 8-ileri çift kavramalı AMG şanzımanlarla dizginlemişler.
Yani, Emira isimli bu yepyeni modelin, aslında bir SuperSport değil de, günlük kullanıma çok daha uygun bir konforlu spor otomobil olması düşünülmüş.
Eski model ailesinin sonunu getiren Emira, 4,412 mm uzunluk, aynaları hariç 1.895 milimetre genişlik ve 1,225 mm yükseklik ile sanki Evora modelinin ultra modern hali gibi, hatta 2.575 milimetrelik dingil mesafesi olarak da bire bir aynı. Fakat, tekerlek iz açıklıklarının daha geniş olması, yol tutuşta eski kompakt Lotus’ların üstünde nitelikler vaat ediyor.
Toyota kökenli V6’sının 430 Nm’lik maksimum torku, AMG’den enlemesine uyarlanan i4 motor için farklı hava girişleri ve egzost sistemi, bu arkadan itişli iki kişilik küçük canavarın görünümü kadar tekniğinin de iddiasını büyütüyor.
Yerini aldığı eski modellerden çok daha sofistike görününümü içinde 12 ayarlı elektrikli premium spor koltuklar, akıllı telefon entegrasyonuna sahip 10,25 inç dokunmatik ekranlı bilgi-eğlence sistemi ve 12,3 inç tam dijital sürücü ekranı da dikkat çekiyor.
Sert bir karakter yerine işlevsellik ve en modern teknoloji donanımı tercih edilerek, genç bir spor otomobil ortaya çıkarılmış. Fakat, sanıyoruz gerek performansta gerekse de suspansiyonda çok daha sportif opsiyonlar da önümüzdeki yıllarda sunulacaktır.
Daha fazla alan, yüksek kaliteli yüzey materyali ve birinci sınıf işçilik arasında kontrol elemanları, alttan düzleştirilmiş spor direksiyon simidi ve motor çalıştırma tuşunun kırmızı bir koruyucu çubuğun altında görünmesi, bu otomobilin yarışçı ruhuna işaret ediyor. Anahtarsız çalıştırma sistemi, uyarlanabilir hız sabitleyicisi, yağmur sensörü, elektrikli katlanır dış aynalar, park sensörleri, otomatik kararan iç ayna, orta konsol bardak tutucuları, USB prizleri, telefon tutucusu ve yan hava yastıkları, çarpışma uyarısı, yorgunluk algılama, trafik işareti tanıma, hız sınırlayıcı, şeritten ayrılma uyarısı, geri sürüş uyarısı ve şerit değiştirme yardımı gibi ADAS sistemleri ise, otomobilin kolay ve güvenli işlevselliğini gösteriyor.
Hatta, KEF logolu 10 kanallı Uni-Q Hi-Fi sistemi, motorun arkasındaki 151 litrelik ve koltukların arkasındaki 208 litrelik bagaj alanı da, Lotus için şaşırtıcı…
Ancak, ön kaput üstündeki hava akış ve çıkışları, arka davlumbazların önündeki büyük hava kanal ağızları, ensesinde her iki tarafta üç ızgara açıklığı, iki entegre egzost çıkışlı büyük difüzör, arka kanat formu ve tekerlek kemerlerinin altındaki 20 inç iriliğindeki alaşım jantları, hızlandıkça downforce’u artan bu kaslı ve çevik İngilizi tam bir Gran Turismo havasına sokuyor.
Evet, aerodinamizm ve dinamizm ustası DNA’sına yakıştığı gibi “For The Drivers” sloganının anlamı da şimdi anlaşılıyor.
CARSNEWS.TV, Okan ALTAN ve Teknoart Bilişim İşbirliğiyle yayınlanmaktadır.