“SIN Cars, İngiliz mühendisliğinin desteklediği bir Bulgar markası... R1 GT ise, son yıllarda gördüğümüz en ilginç ve ekonomik SuperSport!”
Türkiye’de "yerli otomobil" fikirleri, konseptleri halen havada uçuşurken; Bulgarlar, ayağı yere basan ilk süper otomobillerini hazırladı!..
2014 yılının Aralık ayının ortalarında Sofya yakınlarındaki bir özel havaalanında yoğun sise rağmen tüm Bulgar gazetecilerin doldurduğu çok şaşırtıcı bir etkinliğe katıldık… Bir Bulgar iş adamı, bir SuperSport otomobil üretimine başlayacağını duyuruyordu!..
Bir yarış pisti için özel yapım değil, normal yol kullanımı bir bir süper otomobilden bahsediyorlardı!.. Hatta, 72.000 İngiliz paundu fiyatına rağmen siparişlerin hızla gelişmeye başlandığı duyuruluyordu… 0-100 km/h hızlanmasını 3.5 saniyede gerçekleştirebilen 450 beygir gücünde 6.2 litrelik V8 motorlu “Made In Bulgaria” Sin R1’in lansmanındaydık… İngiltere’de yılda 120 adetlik kapasiteyle montajı tamamlanacak bu aracın ilk teslimatları önümüzdeki ay başlayacakmış… Sadece 9 ayda ortaya çıkarılmış olan bu aracın “yaratılma”sı, tedarikçilerin uygun parçaları yetiştirebilmeleri, herşey rekor hızda gerçekleştirilmiş…
Arkasındaki dörtlü egzosttan çıkan gürlemesine şaşırdığımız kadar, aracın tüm fikrine sahip olan Rosen Daskalov’un böyle bir projeye girişmesi de çok ilginç… Fakat, babası Stefan’ın bile gençliğinden beri motorsiklet ve otomobil yarışlarına olan tutkusunun ve şampiyonluklarının, elbette oğlunun da motorsporları dünyasında yetişmesini sağlamış olduğunu öğrenince, “sis” kalkmaya başlıyordu… Motor sporları aile geleneği olunca, bir de uygun bütçe sağlanınca, herşeyin mümkün olabileceğin anlıyorduk… Rosen’in Karting’ten tüm motorsporları dallarındaki heyecanı, artık kendine ait bir spor canavarı inşası fikriyle zirveye ulaşmış… Öğrenciyken ible ortadan motorlu bir BMW pist yarışçısı yapmış olan Rosen, daha sonra İngiliz Radical’leriyle Bulgaristan’da kendini göstermeye çalışmış… Sonra tümüyle kendi tasarımı olan orijinal Sin1 prototipi üzerinde çalışmaya başlamış… Fakat, Bulgar Otomobil Federasyon’u kendisine “bununla burada yarışamazsın” deyince, o da soluğu hemen İngiltere’de almış ve GoodWood Hız Festivali’nde gelecekte bu süper otomobil için partnerleri olacak yarış otomobilleri parçaları üreten TrackSport şirketinin sahibi Fred Davis ve özel metay ve plastik üreticisi ProFormance’ın patronu Phil Matts ile buluşmuş. Fikir geliştirilmiş ve sonuçta tipik bir İngiliz tarzı iki kişilik V8 yarışçı ortaya çıkarılmış… Fakat, tüm proje Sin Cars marka ismiyle Bulgaristan’da Rouse tesislerinde gerçekleştirilmiş. Tümüyle yarış pisti için hazırlanmış olan R1, sivil kullanım için çok hızlı imiş…
Büyük Chevrolet motorunun modifiye edilmesiyle maksimum dinamizmin yanında 100 km’de 12 litrelik yakıt ekonomisi bile tutturulmuş… Seri üretim modellerinde direksiyondan viteslerin değiştirilebileceği 6 ileri manuel şanzımanı, arkadan itiş geometrisi, sadece 1.100 kg’lık ağırlığı, FIA tarafından onaylı tübüler şasisi, standart rollcage’i, tümüyle karbon fiber kompozit gövdesi, 19 inçlik jantları, yarış tipi frenleri, FIA tipi güvenli yakıt tankı, ayarlanabilir suspansiyon sistemi, karbon uygulanmış kabin içi kaplamaları, deri döşeme sportif koltukları ve elbette yarış tipi emniyet kemerleri, Sin R1’i tüm ayrıntılarında “kompetisyon” aracı gibi gösteriyor!..
Havaalanı pistinde kısaca gazladığımız sarı renkli geliştirme modelinin yanında co-drive yaptığımız yeşil Sin R1 GT4 ise, Rosen’in 2014 yılında GT Kupasına katıldığı gerçek yarış otomobiliymiş!.. 110.000 paundlik bu ikiz kardeşin, daha vahşi aerodinamik tasarımı ve modifiye şasisi de Rosen imzalıymış… Bu pist yarışçısını aslında, normal Sin R1 GT’nin geliştirilmesi için kullandığını söyleyen Rosen, 2015’te GT4 klasmanı için hazırlandıklarını ve normal yol araçları için tüm eksikliklerin de bu şekilde tamamlandığını anlatıyordu.
“Bizim bir HyperCar yapmak gibi bir düşüncemiz yok!.. Biz pazara çok iyi bir dengeye sahip virajlarda, üstte ve altta, yüksek hızlarda en büyük keyfi verecek yepyeni bir spor otomobil sunmak istiyoruz!” diyen Rosen Daskalov, böyle bir aracın ancak yarış otomobillerinin teknolojisiyle gerçekleşebileceğinin farkında… Sözlerine “Kabin içinde oyuncaklar ve parlak süslerle gözleri boyamak istemiyoruz… Gerçek yarış otomobilleri gibi özgün bir araç ortaya çıkarıyoruz… Üstelik, R1 GT sahipleri bir gün yarış pistine çıkmak isterlerse, ek bir harcama yapmadan, kırılmalara karşı ucuz yedek parçaların rahatlığıyla, rahat rahat eğlenebilecekler” diyerek sözlerini tamamlıyordu.
Şu anda İngilizlerle birlikte son ince ayarları tamamlanan Sin R1 GT, bizim kullanımımızda uçak pisti üzerinde bile bir anda 230 km/h hıza çıkabildi, yarış tipi kemeriyle bizi sımsıkı tutarken, vites oranlarının ve direksiyon tepkilerinin keyfini yaşattı… Yani Bulgar fikri ve İngiliz mühendisliğinin ne kadar başarılı bir sonuç ortaya çıkarabileceğini kanıtladı!.. Gerçek İngiliz SuperSport’ları gibi çevik ilerleyen R1 GT’nin ani tepkilerde arada bir kendini bırakması ise, tam bir eğlence!.. Gaz pedalının reaksiyonuna ise, kısa sürede alışıyor ve sonra araçla oynamaya başlıyorsunuz!.. İkinci viteste ilk kalkışı tavsiye eden Rosen’e rağmen, birinci viteste gaza yüklendiğinizde “power slide”larla lastikler dumanlarında kayboluyorsunuz…
Normal bir spor otomobil fiyatına safkan bir yarış makinası kullanmak, aracın kırılma stresi olmadan sonuna kadar keyfini çıkarmak isteyen maceraperestler için, yepyeni bir SuperSport!.. Üstelik; Türkiye’de halen olmayan!.. Bulgar, yapımı!..
*SIN R1 GT, 2014 yılının son Auto Show dergisinde ve 2015'in ilk FAST&BOLD programında öncelikle yayınlanmıştır...
**Fotoğrafların büyük kısmı SAT Media Group / Vladimir Pavlovic tarafından bizlere sunulmuş idi...
CARSNEWS.TV, Okan ALTAN ve Teknoart Bilişim İşbirliğiyle yayınlanmaktadır.