“50 yıllık tasarımını ısrarla değiştirmeyen drag yarışlarının ustası, safkan Amerikan mekanik canavarı, Challenger, belki de eski nesil American Muscle Car türünün son örneği...”
Biraz da gerçek Amerikanların dünyasına girelim… Amerikalıların 80’lerin sonunda Avrupalı SuperSport otomobillere karşı bir gururu ortaya çıkmıştı, Viper!.. Hatta, bu otomobili daha da özel yapmak için Dodge, en iyi mühendislerinden oluşan bir takımla SRT kodlamasında bir alt marka da oluşturup, en ekstrem güçlü modellerini bu logo altında toplamaya bile karar vermişti…
8,4 litrelik dev motorlu ve arkaya taşınmış Tremec X-trac şanzımanlı “yarışçı” Dodge Viper GTS’ler, uzun yıllar, İtalyan aygır ve boğalarına kök söktüren Amerikalıların en güçlü ve en hızlı otomobilleri oldular… Corvette'ler, Mustang'ler, Viper gelince, bir kenarı çekilir ve “krallarının sesi”ni dinlemeye başlarlardı… Viper, Amerikalıların otomotiv mühendisliğinde ulaştıkları en yüksek nokta idi!..
Chrysler Grubu’nun Dodge markasının performans grubu Steert and Racing Technologies SRT logosuyla caddelerden pistlere yeni kural koyucu olarak Viper'ın yanına daha sonra Charger ve Challenger ile en son olarak da Durango da katılmıştı.
Normal yol şeklinde bile en üstün Amerikan olma ünvanını korumaya çalışan SRT’lerin günümüzdeki en ünlü modeli ise, Viper efsanesini bile sollayan Challenger SRT oldu.
SRT Viper'ın ardından markanın en seksi ve en hızlı modeli olarak kabul edilen 392 HEMI motorlu Challenger SRT8’in 6,4 litrelik V8'iyle 470 beygir gücünde 632 Nm maksimum torklu motoruyla 0-100-0 km/h gibi özel hızlanma yavaşlama testini 15 saniyede tamamlamasını yıllarca hayranlıkla izlemiştik.
8 yıl önce 0-100 km/h akselerasyonunu 5 saniyenin altında geçen, 292 km/h'lık maksimum hıza tırmanan ve çeyrek mil deparını 12 saniyede gerçekleştiren Challenger SRT8 392, safkan Amerikan tarzı yarışçı donanımı ve klasik tasarımıyla, gerçek Amerikanların nesli tüketenen son örneği olarak çok sevildi.
Asırlık Dodge markası, John ve Horace Dodge kardeşlerin ismini “American muscle car” olarak yaşatırken, 2021 yılında ise 3 metre dingil mesafesi üzerinde 5 metre boyundaki 2 tonluk Challenger SRT ile tüm otomobil tutkunlarının nabzını yükseltmeye devam ediyor. Dünyanın en çevik, en hızlı ve en güçlü “muscle car” ünvanını modern zamanların beygir gücü savaşları içinde “Super Stock” özel yapımlarıyla da koruyor.
1968’de 426 HEMI’lerle Super Stock/Automatic-HEMI (SS/AH) klasmanında Indianapolis’te başlayan bu “American” efsaneleri, 40 yıldır Dodge fabrikalarının içindeki 6,4 lt HEMI, V10 +500ci, 354 HEMI ve 426 Gen-III HEMI gibi dünya şampiyonu olan özel üretimlerle günümüze kadar geldiler…
Şimdi; Supercharger’lı 6,2 litrelik HEMI V8 motorlu Challenger SRT Hellcat Redeye versiyonunda 818 beygir gücü sunan Dodge, drag yarışları dünyasına adeta modifikasyona ihtiyaç duymayan bir modeli hazır olarak sunuyor. Sıkılaştırılmış Bilstein yüksek performans amortisörleri, Brembo yarış tipi frenleri, 11’e 18’lik “Low Gloss Granite” ultra hafif jantları ve 270 km/h hız sınırlamasıyla normal yollarda kullanım izni olan 315/40R18 NT05R Nitto drag radyalleri bile herkesi şaşırtıyor.
Asfalta adeta yapışan bu lastiklerle 3,3 saniyede 0-100 km/h fırlamasını tamamlayan bu Challenger SRT, 800 metre yani çeyrek mili de 211 km/h hıza ulaşarak 10,5 saniyede geçmesiyle “en hızlı standart” dragçı olarak listenin başına yerleşiyor.
Fakat, 818 beygir gücündeki serinin zirvesi olan son SRT Super Stock’un yanında 307 HP’lik 3,6 litrelik Pentastar V6 motorlu dört çekerli SXT ve GT modelleri, 380 HP’lik 5,7 litrelik HEMI V8 motorlu 6-ileri Tremec şanzımanlı R/T versiyonları, 492 HP’lik atmosferik 392 HEMI V8’li R/T Scat Pack seçeneklerinin yanında 881 Nm ve 727 HP’lik 6,2 litrelik HEMI V8 motorlu SRT Hellcat’in 959 Nm ve 808 HP’lik 2,7lt Supercharger’lı Redeye da, Dodge’un “limited edition” model yelpazesinde “gazlamaya” devam ediyor.
Güç ve performans opsiyonlarından başka elbette kompetisyon donanımında tipik “oynanabilir” bir gerçek Amerikan GT otomobili olan Challenger’ı, 50 yıl öncesini hatırlatan geleneksel sert tasarımıyla otantik fakat yeni teknolojileriyle modern olması da çok çekici yapıyor.
Gösterişi sevenler için Dodge, Challenger R/T Scat Pack Shaker ve 50 bin dolardan başlayan fiyatlara sahip T/A 392 versiyonlarının yarış şeritli geniş gövdeli, 20 inç jantlı ve “Air Catcher” LED farlı, siyah krom panjurlu en havalı paketlerini de tuningçilere fazla iş bırakmayacak kadar “yüklü” olarak üretiyor.
Üç yıl önce çok az sayıda üretilen 840 beygir gücündeki Dodge Challenger SRT Demon’daki gibi vites değişimini 6.300’den 6.400 devire çıkaran SRT Super Stock, diğer Hellcat’ler gibi standart olarak TorqueFlite 8HP90 8 ileri otomatik şanzımana sahip. Ayrıca Final Drive’ı 3,09 yarış orana sahip asimetrik sınırlı kaymalı diferansiyelini de unutmayalım… Pist modunda drag yarışlarının ekstrem ivmelenmelerine dayanabilen ve arka lastiklerin zemine tam basması için çalışan adaptif suspansiyonunu, 361 milimetrelik ventile fren diskleri, Line Lock, Launch Control, Power Chiller, Race Cooldown ve Torque Reserve gibi özelliklerin de standartta olması, otomobil meraklılarının başını döndürüyor…
Hele bir de bunların 2,75 inçlik aktif egzost sisteminden çıkan “muscle” homurtuları, araç güç seviyesini ve vites aralıklarını ayarlayabilme, direksiyon sertliğini ve turunu değiştirebilme, direksiyon simidindeki vites pedalları, traksiyon kalibrasyonu ve suspansiyon sertlik seçimi için SRT sürüş modlarında Sport, Track, Default ve Custom’ı kullanabilme, bu otomobilin her “amaç”a hizmet edebileceğini garanti ediyor.
“Widebody Package”ta aracın genişliğinin 89 milimetre arttırılarak 305/35ZR20 Pirelli P-Zero lastiklerinin sığdırabildiği çamurluklar da tüm bu kompozisyonu tamamlıyor. Çeyrek milin “feet” mesafesinden ismini alan R/T Scat Pack 1320 modelinin bile, kaput üstündeki pinlerini gören Amerikan polisleri tarafından “outlaw” sanılıp, ceza kesilmek istendiğini duyuyoruz… Fakat, 11,7 saniyede drag fırlamasını tamamlayan bu atmosferik en hızlı mekanik canavarın trafiğe çıkış uygunluğunun araç ruhsatında “fabrika üretimi standart” olarak belirtilmesi de ayrı bir “kolaylık”…
Bunda bile TransBrake, Torque Reserve, Nexen SUR4G Drag Spec 275/40R20 “normal yol” drag lastikleri, SRT 3-mod’lu adaptif suspansiyon, Drag Mode’u, performans modifiyeli asimetrik sınırlı kaymalı diferansiyel ve 3,09 final drive, aşırı dayanıklı “41-spline” yarım şaftlı arka aks, Line Lock, Launch Assist ve 391 mm’lik 6 pistonlu Brembo frenlerin olması, Dodge’un her bütçeye bir gerçek drag otomobili verebildiğini gösteriyor.
Fakat, konik filtreli çift taze hava girişli Redeye ve Super Stock’lara ulaşamayanların Shaker Package’ın Mopar Shaker kaputu ve tekli soğuk hava ağzı görünen donanımlılarını tercih etmeleri tavsiye ediliyor… Ve tam yarışçı kimliği için de, arka koltukları fabrikada çıkartılarak sipariş edebiliyor…
Artık Stellantis Grubu içindeki safkan performans markası olarak yoluna devam eden Dodge, 700 beygir gücünden daha zayıf SRT modeli olmayan, SuperSport otomobil dünyasının belki de en aykırı markası!..
MOtor ve PARts kelimelerinden gelen ismiyle Mopar ise, Dodge’ın resmi ve fabrika içindeki modifiye atölyesi… Aslında 85 yıllık servis ve yedek parça hizmetleri devi olan Mopar’ın 61 yıldır “American muscle car” camiasının en etkili teknik ismi olarak Dodge’un tam yanında olması, bu canavarların her yıl daha da güçlenerek yenilenerek doğmasını sağlıyor.
Hatta Mopar’ın da, Challenger Drag Pak versiyonlarının ayrıca hazırlandığını belirtelim. Fakat, bunlar normal yollara değil, sadece drag kalkış pistlerine çıkma izni olan, durmak için fren paraşütü kullanan, gerçek yarışçı Challenger’lar!.. NHRA and NMCA yarışlarına uygun olarak SFI onaylı dünyanın en dayanıklı rollcage’ine de sahipler. Supercharger’lı 354ci HEMI V8 motorları, Kwik-Shift manuel 3-ileri vitesli T400 şanzımanları ve Racepak Smartwire gibi tümüyle yarış tipi donanımıyla çeyrek mil zamanları 7 saniyelere kadar iniyor!..
Fakat, bir Hellcat’in arka koltuklarını çıkartma opsiyonuyla fiyatının ABD’de 81.000$’dan başlıyor olması, bu mekanik canavarın Avrupalı rakiplerinin karşısında ne kadar ulaşılabilir olduğunu da kanıtlıyor. 6.000$’lık “widebody’ ekstrasını koysanız bile 327km/h maksimum hıza sahip bu kadar ekonomik bir başka “çılgın güzel” bulamazsınız!..
Şanzıman, gaz ve suspansiyon tepkilerini özelleştirmek için SRT tuşuna basıp, ekrandaki menüden “Power” seçildiğinde gücü 505HP’ye azaltıp, daha “uslu” ve daha az yakıt tüketerek de gidebilirsiniz...
Amerikalı otomobil yazarları arkadaşlarımız “Gaza bastığınızda 8.0 şiddetinde deprem oluyormuşcasına sallanıyor... Supercharger korku filmlerindeki gibi manyakça çığlık atıyor... Parmaklarınız direksiyon altı pedallardan vitesleri büyütmeye yetişemiyor... Arkada çift egzost, 747 havalanması gümbürtüsüyle ortalığı titretiyor... Lastikleri eze eze yaka yaka ileriye adeta bir uzay mekiği gibi fırlıyorsunuz!.. Çılgın bir hız eğlencesi..” diye bu modern SRT’yi anlatıyorlar.
Tam gazda kullanıldığında dakikada 5.4 litre benzin tüketerek deposunu 11 dakikada boşaltabilen Challenger SRT’nin Avrupalılardan başka bir farkı da, “tic-toc-tach” göstergelerin 50 yıllık tasarımına fonda eşlik eden country müzik olabilir!..
Unutmadan, Dodge’ın bu vahşi otomobilleri satın alanlara maksimum performansı yola eksiksiz aktarabilmeleri için Arizona'daki Bob Bondurant yüksek performans sürüş okulunda bir günlük eğitimi bedava verdiğini de hatırlatalım…
CARSNEWS.TV, Okan ALTAN ve Teknoart Bilişim İşbirliğiyle yayınlanmaktadır.