Get Lucky MIni

“Daft Punk’ın son albümünün tarzı, belki de yeni nesil MINI’nin dizaynının özeti!.. 4. nesil MINI, tüm artıları, iletişim kolaylığı ve tarihinin belki de en güzel tasarımıyla geliyor!.. MINI John Cooper Works ise, yine nabzımızı yükseltiyor!..”

Ocak ayının ikinci haftası Detroit NAIAS ile açılacak olan 2014 "otomobil yılı"nda en çok konuşacağımız otomobiller, yeni Mercedes C, BMW 2 ve türevleri, Audi'nin küçük "Q"ları, Lamborghini Gallardo'nun yerine geçecek yeni genç boğa gibi Hayr-ül-halef modeller olacak... 

Diğer yanda da BMW çatısı altında 3., Mini tarihinin 4. nesliyle Los Angeles'ta tanışmış idik. 

Detroit'te yeni nesil MINI John Cooper Works, konsept haliyle olsa bile bizlere, hızlı miniklerin geleceği hakkında fikir vermeye devam edecek... 

Yeni MINI JCW, bir showcar olarak Kuzey Amerika'nın otomotiv endüstrisinin başkentine Detroit'e gelecek olsa da, sanıyoruz gerçek üretim şeklinden sadece ince ayrıntılarda farklı olacak... 

Aerodinamik ve sportif paketinin ön alt hava girişleri, yatay çıkıntılar, arkadaki difüzör ve ortadaki çift egzost çıkışı gibi ayrıntılar, aslında ilk bakışta bu MINI için JCW dememizi sağlıyor. 

18 inçlik 5 kollu jantların bu yeni tasarıma çok yakıştığını da itiraf edelim...

Üstündeki savaş boyalarının ise Cooper S'in 2.0 lt ve 192 HP şeklinin modifiyeli hali olacağını da hatırlatalım... Önceki MINI JCW'nin 211 ve özel GP şeklinin 220 HP'sinin, yeni şekilde 230 HP olarak geliştirilmiş olmasını beklerken; böylece "Hot Hatch" piyasasında Fransızların rekorlarını bir İngiliz yeniden yakalamaya başlayabileceğini hayal ediyoruz!..

Şimdi Kaliforniya'ya geri dönelim... Los Angeles Auto Show, geçmiş yıllarda otomotiv tasarımcılarının buluşma yeriydi ve sadece geleceğin mobilite kavramları üzerine fikirlerini yarıştırdıkları bir bölgesel fuardı.

Şimdi ise, LA Auto Show, uluslararası kimliğini güçlendirdi ve sektörün en güçlü markalarının en önemli modellerinin dünya prömiyerlerinin yapıldığı, dünyanın dört bir köşesinden gazetecilerin doldurduğu en büyük otomobil fuarlarından biri oldu.

Mercedes GLA 45 AMG, Jaguar F-TYPE Coupe hidrojenli Hyundai’ler gibi “bomba”ların yanında her markanın çok satacak yeniliklerinin arasında özellikle Porsche Macan, Range Rover “Long” ve 4. nesil yeni MINI, Los Angeles’ın belki de en büyük haberleriydi.

98 mm daha uzun, 44 mm daha geniş ve 7 mm daha yüksek olan yeni MINI, aslında artık ne kadar "minik", tartışılır, fakat 42 mm daha uzun olarak 2495 mm'lik dingil mesafesinin bu MINI'yi artık A-segmenti yapmadığını iddia edebiliriz. Dış ve alt ölçüleriyle artık B-segmenti bir otomobil olan 4. MINI, iz açıklıklarında da önde 42 mm ve arkada 34 mm daha geniş!.. Evet; 3821 mm uzunluk, 1727 mm genişlik, 1414 mm yükseklik ile yeni MINI, genişlemiş kabin içinin yanında yüzde 30 daha büyük bagajının 211 litrelik hacmiyle de, eski nesillerinin minikliğini unutturacak!..

3 yeni Turbo motorunun Euro 6 norm uyumu ve stop/start teknolojisi, Cooper'da 3 silindirli 1.5 lt'deki 135 beygir gücü ve 4.4 lt/100 km ile başlıyor... 1.5 lt dizel ise 117 HP ile 269 Nm taşıyan Cooper D'de 3.5 lt/100 km tüketim ve CO2 emisyonda 92 gr/km taşıyarak karşımıza çıkıyor.

Cooper S ise, 2.0 lt Turbo benzinliyle 192 HP!.. 6 ileri manuel ve 6 ileri otomatik şanzımanlarının, daha hızlı vites değiştiren ve direksiyonda vites pedallarının olduğu Sport versiyonu ise, bizlerin tavsiyesi!.. 

Yeni MINI'nin daha sonra yollara çıkacak One ve One D ile Cooper SD ve JCW seçenekleri ise, 4. nesil MINI'lerin en ucuz ve en pahalıları  olacaklar...

Opsiyonel Variable Damper Control'ün Comfort ve Sport ayarları, 15 inçlik alaşım jantların Cooper ve Cooper D'de standartta olması, "S"in 16 inçlik jantları ve opsiyon listesindeki 18 inçe kadar büyütebilen jantlar, segmentindeki ilk tümüyle LED far ve stoplar, iDrive benzeri çift kontrolörlü 8.8 inçlik infotainment sistemi, daha iyi kabin içi malzemesi, sürücü destek elektronikleri... Yani yeni MINI'nin yüklendikçe yüklenmiş olduğunu söylemeliyiz!..

BMW'nin 1 ve 2 serilerinde de kullanılan UKL1 platformunda üretilecek 2014 MINI F56, İngiltere'de 15.300GBP Cooper, 16.450GBP Cooper D ve 18.650GBP Cooper S etiketlerine sahip oluyor!.. Ve yollara da, önümüzdeki bahar aylarında çıkıyor!..

Los Angeles'a kadar tam 11.000 km gitmiştiken, elbette yeni MINI’nin yeni ve genç baştasarımcısı Anders Warming’i de yakaladık ve kendisine yeni jenerasyon MINI’nin “şifre”lerini sorduk…

Anders, yeni MINI’nin baştan aşağı “0”dan yaratılmış yepyeni bir MINI olduğunu söyleyerek, bizle konuşmasına başladı. Tasarımda, markanın “nereden geldiğini* geçmişini hatırlatacak “eski”yle yepyeni fikirler ve modernizmi en iyi seviyede birleştirecek bir dengenin başarıldığını anlattı. Eğer geleneklere çok fazla bağlı kalırsanız ve modern dünyadan uzakta kalırsanız, bu çok sakıncalı olabilirdi, diye sözlerine devam etti. 

“Bu iki faktörü bir arada tutarken, aracı ilk görenlerin, hemen “bu bir MINI” diyebilmelerine dikkat ettik. Fakat, araçla zaman geçirdikçe de, yeni MINI’nin aslında yollardaki en modern teknolojilerle donanmış bir araç olduğunu fark etmelerini istedik…”

Anders Warming’in yeni MINI tasarımda en çok hoşuna giden özelliğin yeni ön farlar olduğunu öğrendik. LED tekniğindeki bu yeni farların gündüz ışıkları da büyük yuvarlaklar şeklinde içinde yine LED aydınlatmayla tasarlanmış. Ayrıca yeni büyük ön panjur, ilk orijinal Mini ile aslında çok benzeşiyor… Ve bu, Warming’in favori detaylarından biriymiş… Hatta, yaya koruma ve crash test yönetmeliklerine göre fazlasıyla güvenli hale getirilmiş olan bu ön yapısıyla yeni MINI, modern zamanlarda da antipatik kalmayacak gibi!..

MINI’nin, nesillerdir bir kültür, yani her neslin bir kültür objesi olduğunu hatırlatarak, yeni jenerasyon ile birlikte bu aracı kullananların yaşama şeklini Siz tasarımcılar mı belirlemek istiyorsunuz, diye sorduğumuzda ise, cevabı, insanların hareket etme tarzına otantik bir seçenek sunuyoruz, oldu. Premium bir ürün olmasına rağmen minimum bir “iz”e sahip olduğunu söylediği yeni MINI, ölçüleriyle halen küçük, emisyon değerleri ve geri dönüştürülebilir materyaliyle de “minik” bir araçmış!.. Yani tüm özellikleri ve çevreci olmasıyla doğada “iz” bırakmıyormuş… Daha doğrusu tüm özellikleriyle minimalizmi temsil eden en iyi motorlu taşıtmış…

Yeni MINI’nin en önemli yeniliği ise, connectivity’siymiş. Araca bindiğiniz anda akıllı telefonunuzun zorluk çıkarmadan entegre olabilmesine, şifre gibi duvarların aşılması gerekmemesine, yani kolaylıkla kullanılabilmesine çok önem verilmişmiş. MINI’nin bilinen ortadaki dev göstergesi, artık tümüyle iletişim ve internete bağlı kalmaya hizmet ediyor…

100 mm daha büyük yeni MINI’nin kabin içindeki 30 mm’lik ekstra genişliği, artık arka koltuk yolcularının da rahat etmelerine yönelik hazırlanmış. Fakat, bunun konfora çok yansıtılmadığını ve özellikle aracın “mini” kalmasının istendiğini belirten Anders Warming, “sıkılık”ın da önemli bir faktör olarak korunduğunu söylüyor.

Başka bir sorumuz da, acaba bu yeni tasarım anlayışının Paceman gibi diğer modellere kadar “dokunacak” mı, yönündeydi… Warming, artık tüm MINI aile bireylerinin başka karakterlerle kendi yollarında gitmesi gerektiğini açıklayınca, aslında biraz şaşırdık… Anders, Paceman’deki yatay stop lambalarının, diğer MINI’lerdeki dikey stop’lardan çok farklı olduğunu hatırlatarak, her model serisinin daha da farklılaşacağını vurguladı. Bu bilgi çok önemliydi!.. Demek ki, bu yeni tasarım sadece HardTop MINI’yli ilgilendiriyordu…

Son olarak ise, Anders Warming’ten, önceki modern MINI’lerin “elektronik müzik dinlediği”ni, 4. nesil yeni MINI’nin hangi müziği “dinleyecek”ini öğrenmek istedik…

“Yeni MINI’nin çift karakterli tasarımıyla en uygun müzik, örneğin Daft Punk’ın son albümündeki gibi, eski Motown tınılarını 70’lerin Groovy melodilerinin alınıp en modern trendlere göre uyarlandığı Get Lucky gibi en yeni müzik eğilimlerle üretilmiş müzik olabilir!..”

İşte yeni nesili daha iyi anlayabilecek bir tasarımcı ve yeni nesilin beğenilerine göre hazırlanmış yeni MINI!..

Bu arada BMW öncesi dönemde markanın “Mini”, BMW döneminde ise markanın MINI olarak yazıldığını hatırlatalım… Fakat, 4. nesil ile birlikte markayı artık *MIni* olarak yazsak, sanıyoruz, yanlış olmaz…