“Nihayet caddeler için bir gerçek süper sporcu boğa homologe edildi!.. Lamborghini Huracán Super Trofeo EVO ve GT3 EVO yarış araçlarını hazırlayan Squadra Corse’nin motor sporları hünerinin en saf konsantrasyonu Huracán STO”

Çok başarılı gerçek yarış otomobili düşünün… Ve bunu, dünyanın en zorlu pistleri için yapılmış ayarlarla enkarnasyondan geçirip, plaka takıp trafiğe çıkabilecek şekilde yeniden yaratıyorsunuz… Sürücüsü, her gün normal yollarda bir yarış pilotu adrenalini yaşasın diye…

Super Trofeo ve GT3 yarış serilerinden elde edilen kapsamlı teknik çözümler ve tüm birikim, Huracán STO'da rafine edilmiş ve somutlaştırılmış.

Önce şasi ve gövdesine bakalım; aluminyum ve karbon fiber melezi şasi üstünde aluminyumdan ve büyük ölçüde kompozit malzemeden yapılmış dış gövdesi ve "Cofango" denilen ön kaputu da karbon fiberden üretilmiş.

Cofango, motor sporlarında zaman kazandıran bir erişim özelliği olarak, ön kaput, çamurluklar ve ön tamponun tek bir bileşenden oluşmasıymış. STO'nun arka çamurluğuna entegre edilmiş bir NACA hava girişi de, kısaltılmış kanalıyla statik basınç kayıplarını yüzde 30 azaltarak motorun daha rahat nefes almasını sağlıyor. Bu arada arkadaki “köpekbalığı yüzgeci”, özellikle viraj alırken STO'nun dinamik yeteneklerini geliştiriyor.

Artırılmış tekerlek izinin geometrisinde alüminyumdan “çekilmiş” çift salıncaklı daha sert burçlu suspansiyonda ayrıca çelik yaylar, özel viraj demirleri ve MagneRide 2.0 elektromanyetik kontrollü hidrolik amortisörler kullanılmış.

ESC yani elektronik stabilite kontrolünün kapatılabileceği ve ESC/ABS özelliklerinin değiştiği virajlı yollarda sürüş ve eğlence için STO, kuru asfalt ve pistteki en hızlı tur zamanları için programlanmış Trofeo ve ıslak asfaltta itiş kontrolünü, tork vektörlemeyi, arkadan direksiyonu ve ABS'yi optimize eden yağmur modu Pioggia olarak üç farklı sürüş modunun seçilebildiği ANIMA üzerinden ayarlanabiliyor.

Lamborghini’nin elektromekanik hidrolik direksiyon sisteminin arka tekerlekleri de açılandırarak yönlendirmesi ve daha doğrudan 13.4:1’lik sabit direksiyon oranı sunması, her an yarış ortamı yaşatma amacıyla, aracın pistle arasında daha yakın bir ilişki kurabilmesi için tasarlanmış. Sürücü, virajları daha hızlı geçerken, çıkışlarda tutuşu en üst düzeyde hissedecek ve yarışların düzlükler yerine virajlarda kazanıldığını yeniden yaşayarak hatırlayacakmış!..

Motor sporları DNA'sının fren sisteminde de görüldüğü önde 6 ve arkada 4 pistonlu aluminyum kaliperleri çalıştıran hidrolik çift devreli vakumlu servo üniteli fren sistemiyle maksimum fren gücü yüzde 25 ve doğrusal yavaşlama yüzde 7 arttırılmış. Geleneksel CCB'den dört kat daha yüksek termal iletkenlik sağlayan havalandırmalı ve çapraz delikli Brembo CCM-R karbon seramik disklerin önde 390x34 ve arkada 360x28 milimetrik çap ve kalınlıkları, gerilim direncini yüzde 60 yükseltmiş.

Önde 245/30 R20 ve arkada 305/30 R20 Bridgestone Potenza lastiklerin takılı olduğu merkezde tek bijonlu önde 8,5Jx20” ve arkada 11Jx 20” magnezyum jantlar da standart olarak sunuluyor.

Tüm bunlarla saatte 100 kilometre ile giderken aracın durdurulmasının 30 metrede ve 200 km/h-0 için 110 metrede gerçekleşeceği açıklanıyor.

Ve elbette sürücünün tam ensesinde keskin sesini duyacağı, 90° açılı V10 silindirli, 12,7:1 sıkıştırma oranına sahip IDS+MPI çift enjeksiyonlu 5.204 cc’lik 84,5 mm çap ve 92,8 mm stroklu, sürekli değişken emme ve egzost eksantrik mili ayarıyla 8.000 devirde tam 640 beygir gücünde kalibre edilmiş muhteşem bir atmosferik motora da sahip.

Üstelik 565 Nm maksimum torklu bu motorun Lambda düzenlemeli iki katalizörü sayesinde üçüncü seviye Euro6 emisyon normlarına uyduğunu da söyleyelim.

ANIMA tarafından değiştirilen vites karakterleriyle 7-ileri LDF çift kavramalı şanzımanında debriyaj ise 187 milimetrelik çift diskli tercih edilmiş. Viteslerin kapasitesi de, oldukça duyarlı ve aşırı hızlı değişim sağlamak için daha da artırılmış. Böylece azami 310 km/h sürat, 0-100 km/h hızlanmada 3,0 saniye, 0-200 km/h için 9,0 saniye garanti edilmiş. 

2.620 mm’lik dingil mesafesinin üzerinde 1.220 mm’lik yüksekliği, 1.945 mm genişliği ve 4.549 mm uzunluğundaki sivri gövdesi kuru olarak 1.339 kg ağırlığında… Diğer bir iddialı Huracan versiyonu olan Performante’ye göre 43 kg hafif olan STO’nun ön camı da yüzde 20 daha hafif bir malzemeden yapılmış. Titanyum yaşam kabini içinde Alcantara döşemeleri ve Lamborghini’nin Carbonskin kaplamalarından başka bir şey görünmüyor. Hatta, halı yerine bile karbon fiberden paspaslar kullanılmış. Yarış tipi koltukları da, kapı panelleri de, açma mandalları da tamamen en hafif karbon fiberden üretilmiş. Buradan da; bu en sert Lamborghini’nin ağırlık güç oranının 2.09 kg/HP olduğunu söyleyebiliyoruz. Gövdenin ağırlık dağılımı ise önde yüzde 41 arkada da yüzde 59 olarak düşünülmüş.

Akrapovič ile birlikte geliştirilmiş geleneksel paslanmaz çelikten yüzde 40 daha hafif titanyum alaşım arka çıkışlardan gelen gürlemelerle ardı ardına akselerasyon ve deselerasyon ile yanal G kuvvetleri başınızı döndürürken, araç içinde sizi dört noktalı emniyet kemerleri tutacak.

38 litrelik öndeki bagajına ancak yarışçı kasklarını saklayabileceğinizi ve 80 litrelik yakıt tankının bu İtalyan boğasının susuzluğuna ancak yeteceğini düşünüyoruz.

Evet; üç kez Daytona 24H ve iki kez Sebring 12H kupalarını kazanmış Huracán GT3 EVO’nun bu sivil şekli, en otantik sürüş hissini yaratmak üzere bilinen tüm spor otomobillerden daha üstün özelliklerle gerçek yarış mühendisliğinde geliştirilmiş, benzersiz bir Lamborghini!..

Bir yarış otomobilinin neşesi ve duygusuyla atan güçlü kalbi, üstün aerodinamik verimlilik, hafif malzemelerin kapsamlı kullanımı, milimetre hassasiyetinde direksiyon ve birinci sınıf fren performansı, Huracán STO'nun her yol sürüşünde pist keyfi sunmasını sağlacak.

Elbette; AB listelerine göre vergiler ve Ad Personam kişiselleştirme ekstraları hariç çeyrek milyon Euro karşılığında…