“Land Rover, yeni Range Rover Velar ile "daha fazla otomobil" olan yepyeni bir CrossOver yarattı... Fakat, Velar'ı daha iyi anlamak için önce, Range Rover'ın tarihine bakalım mı?..”
Yeni Range Rover Velar, yepyeni bir Land Rover segmenti ortaya çıkararak tüm dünyada satılmaya başlandı…
Yepyeni bir segment, çünkü Land Rover’ın “en otomobil” özellikli modeli… Yani CrossCountry Volvo’lar ve allroad Audi’ler gibi adeta yükseltilmiş bir lüks Station Wagon olan Velar’ı ailesinden koparmayan yegane özelliği, yeni nesil Range Rover tasarımı…
Belki de o yüzden yenisine de 60’lardaki ilk 26 Range Rover prototipinin ismi olan Velar ismi verilmiş… Velar, latince maske anlamında… Yani, aracın asıl isminin gizlenmesi, esprisinde...
Bunlara neden Velar denildiğini anlamak için yarım asır öncesine kadar gitmemiz gerek… O zamanlar tümüyle İngiliz markası olan Rover, sadece arazi araç üreticisi olmaktan kurtulup yeni müşteriler kazanabilmek için Land Rover’ların üstünde yepyeni lüks bir binek model tipi yaratmak istemiş…
1948’de İkinci Dünya Savaşı bitince çeşitli savaş makinaları için üretim yapmış Rover fabrikası, o dönemde yapılmış yatırımlarla devasa bir kapasite fazlasıyla kalmıştı… Askeri ve tarım alanlarında kullanılacak bir seri üretim 4x4 aracı fikri de, Amerikan Willys “Jeep” örnek alınarak ortaya çıkmıştı… Böylece, ilk nesil Landie'ler üretilmiş, fakat fabrikanın yarısı halen boş kalmıştı ve daha ne yapılabilir soruları uçuşmaya başlamıştı...
Önce ahşap gövdeli 80” Station Wagon denenmiş, tutmamış… 1951’de bir SUV’a benzer arkadan itişli binek otomobil de düşünülmüş, hatta isim olarak da Road Rover seçilmiş, fakat bir türlü gerçekleştirilememişti… 1964’e gelindiğinde Kuzey Amerika pazarında ne satılıyor diye bakılmış, hobi amaçlı üretilen Ford Bronco ve Jeep Wagoneer’lerin başarıları fark edilince; Road Rover projesi, hem yolda hem de arazide en iyi şekilde ilerleyebilecek bir 4x4 olarak yeniden elden geçirilmiş… İşte o dönemde Charles Spencer “Spen” King ve Gordon Bashford imzalarını bu çalışmalarda görmeye başlıyoruz…
İlk hazırlanan prototipe hem bir arazi aracından çok binek otomobile benzemesi hem de uzun dingil mesafesi nedeniyle “100-inch Station Wagon” denilmiş… Büyük aluminyum gövdesi de, üretiminin kolay tamamlanabileceğini düşündürmüş… Suspansiyon için de uzunlamasına yaprak yayların yerine dikey helezonik yaylar düşünülmüş… Hatta, yüksek ağırlığından dolayı da dört tekerde disk frenler kullanılmış… Fakat, hidrolik direksiyon tercih edilmemiş… Böylece ilk 100-inch Station Wagon prototipi, hazırlandığında aslında gövde tasarımı, sadece alt yürür aksamı kapatacak şekilde gelişi güzel bitirilmiş… Fakat, Rover yönetimi, bu tasarımı o kadar beğenmiş ki, bu stilin devam ettirilmesi ve daha da iyileştirilmesi istenmiş.
Aradan yıllar geçerken prototip de geliştirilmeye devam etmiş. 1966’da Rover’ı Leyland Motor satın alınca, bu prototipin de artık tamamlanması ve üretime hazırlanması kararı verilmiş…
1967 Eylül’ünde ilk üretime hazır prototip yürür hale getirilmiş. Fakat, tasarım kusursuz olsun diye David Bache’a Solihull dizayn stüdyolarında görev verilmiş. David Bache, 1968 ilkbaharında çok geniş camlı ve çok yüksek oturma pozisyonlu stile “tamam, hazır” dediğinde ön üretime başlanmış ve bu prototipler dünyanın dört köşesinde “VELAR” beçleriyle testlere götürülmüş… Müşteri kilinikleri ve Off-Road denemeleri tamamlansa da gerçek üretime başlanamadığı için British Leyland’ın planladığı 1970 Nisan lansmanına araçlar yetiştirilemiş…
Nihayet, tasarımcı Tony Poole’un önerisiyle Velar isminin yerine Range Rover’a karar verilmiş… 17 Haziran 1970, iki kapılı Range Rover, Buick’te ürettirilen 135 beygir gücündeki 3.5 litrelik Rover V8 motorla ve 1998 Sterlin’lik fiyat etiketiyle satışa başlandı… Hem Off-Road kapasiteli hem de binek otomobil konforuyla ve elbette statü sembolü olarak bir anda çok beğenildi ve siparişler adeta patladı… Rover’ın fark ettiği en önemli ayrıntı, ilk Range Rover’ı satın alanların büyük çoğunluğunun bu aracın arazi kabiliyetinden çok, lüks özellikleri tercih etmesiymiş… Böylece bugün kullandığımız “CrossOver” teriminin aslında ilk Range Rover ile başladığını da söyleyebiliriz…
Bu 1970 tasarımının bir çok dizayn ödülü aldığını ve oluşan talebe ancak cevap verebilen British Leyland’ın bu ilk tasarımı değiştirmeye 10 yıl boyunca hiç yeltenmediğini de hatırlatalım… Sadece fiyatı, yükselen enflasyon ile değişmeye başlasa da, teknik olarak da hiçbir modifikasyon yıllarca yapılmadı…
1972’de Darian Gap ve 1974’te Doğu Sahara geçişlerini gerçekleştirince de Range Rover, bir anda tüm dünyada ünlü oldu… 1979 yılında Paris Dakar şampiyonluğunun ardından Land Rover Limited kurulunca, Ar-Ge işi yeniden canlandırılmış ve 1980’de Rover otomobilleri ile olan tüm teknik çalışmalar da ayrılarak yeni modeller çalışılmaya başlanmış… Ve çok pahalı 5 kapılı şeklin ilk örneği Monteverdi de, önce bir başka coachbuilder atölyesinde geliştirilmiş ve dışarda ürettirilmiş… Land Rover, 5 kapılıyı bir yıl sonra kendisi üretmeye başlamış…
Evet, böylece çok iyi bildiğiniz bir otomotiv ikonu olan dünyanın ilk lüks 4x4’ü Range Rover hikayesi başlamış oldu…
Şimdi ise, en yeni Range Rover’ın ismi, Land Rover’ın kabalıktan zarifliğe doğru geçişindeki damgası, Velar oldu…
CARSNEWS.TV, Okan ALTAN ve Teknoart Bilişim İşbirliğiyle yayınlanmaktadır.