“Tüm otomotiv otoriteleri tarafından büyük takdir toplayan bir Hyper-EV!.. Dizayn gurusu Pininfarina'nın ilk kez bir otomobil markası olarak kurucularının anısına hazırladığı, üstelik 1.900 HP ve 2.300 Nm’lik bir elektro-mekanik sanat eseri!..”
Sadece İtalya’nın değil dünyanın en ünlü tasarım şirketi Pininfarina, beş yıl önce Hintli Mahindra Grubu tarafından devralınmıştı. Mahindra&Mahindra Grubu’nun sahibi milyarder Anand Mahindra, Torino'daki Pinifarina S.p.A.'dan bağımsız olarak Almanya Automobili Pininfarina isminde ayrı bir şirket kurulmasını ve orada özellikle dünyanın en iyi elektrikli araçlarının geliştirilmesini istemiş idi.
Böylece 1930 yılında Battista “Pinin” Farina tarafından kurulmuş Carrozzeria Pininfarina, 90 yıl boyunca neredeyse dünyanın tüm markalarına çizimler verdikten ve özellikle de Ferrari’nin tüm gösterişini yarattıktan sonra, şimdi Hintli finans desteğiyle bir anda eski şaşalı günlerini bile sollamaya başladı. Fakat, başka markalara tasarımlar üretirken, kendi markasını aynı çatı altında tutamazdı. O sebeple Automobili Pininfarina’nın merkez üssü Münih’te oluşturdu.
PF0 kod ismine sahip ilk otomobilleri ise, iki kişilik bir hiper GT olarak ortaya çıkarıldı. Sadece 150 adet Cambiano’da el yapımı üretilecek dünyanın bu en iddialı Hyper-EV’sine de, Battista ismi verildi.
İlk başta Hırvatistan’daki Rimac C2 yapısından tedarik edilmeye başlanan Battista'nın aktarma organlarının merkezinde 120 kWh’lık bir süper batarya da bulunuyor. Fakat, Battista’nın asıl kozu anodize aluminyum detaylarla tamamlanmış mat gri yüzey üzerinde saten mavinin vurgulandığı, özgün jantları ve siyah üzerine bej renkli kabin içiyle eşsiz Pininfarina imzasındaki tasarımı!..
Blu Iconica denilen ayrı bir Pininfarina mavisiyle elektrik kavramının birleştirilmesi de, o kadar güzel duruyorduki, tüm dünya bu otomobilin performansından önce bu çok farklı formu konuşmaya başlamıştı. Lüksün içinde elektrik gücünün iddiasını temsil eden bu tasarımın ayrıntılarında kaput ile ön cam arasında karbon fiber lamellerin kullanıldığı görsel bağlantılar, araca muhteşem bir dokunuş kazandırırken, ön çamurlukla LED ışık şeridinin üzerindeki optik bölme sayesinde arka kanatların hatlarının vurgulanması da, Pininfarina’nın tasarım ustalığını kanıtlıyordu.
Paket opsiyonlarındaki eşik ile kapı arasındaki kanatlar boyunca ve doğrudan ön tekerleğin önünde uzanan ve arka çamurlukların arkasını çevreleyen kırmızı aluminyum çizgi, kırmızı fren kaliperleri ve yukardaki koyu krom çizgi de, göz alıcı dekoratif unsurlar… Sanki tüm detaylarında geçmişin efsanevi Pininfarina imzaları, Sintesi, Cisitalia veya Modulo anımsatılıyor…
Önde boydan boya uzanan LED şeridiyle aşağıda alt spoylerini taşıyan geniş çenesi, fan şeklinde görünen ön kaputu, aerodinamik parçalarının optimize edilmiş duruşu, kubbe şekilli tavanının LED bantlı iki parçalı arka kanada doğru hafifçe eğimli olması… Yani, sanki dünyanın en güzel hiper otomobillerinin birleşiminde, tüm hataların giderildiği bir ideal Gran Turismo tasarımına ulaşılmış!..
Tasarım direktörü Luca Borgogno'nun tampon boyunca yatay olarak uzanan farların yanındaki hava giriş yuvalarından vazgeçmesi ve ayrıca apronun kenarlarını daha güçlü modellemesi, Battista’nın ön ve arka arasındaki görsel uyum ile diğer ultra hızlı otomobillerden farklılaşmasını sağlamış.
Aşırı yüksek performans ve 500 kilometre gibi çok iyi bir menzil için aerodinamizm ayrıntılarında çok uğraşılmış olan Battista, kabin içinde ise dikdörtgen yarış tipi direksiyon simidi ve merkezdeki küçük ekranıyla da aslında biraz sade duruyor. Sağda ve solda, sürücüye doğru eğimli bilgi ekranları, kavisli gösterge paneli, entegre başlıklara sahip kontürlü sportif koltuklarında kusur bulmak neredeyse imkansız.
Karbon fiber gövdesine rağmen, alt yapısındaki Samsung hücreli batarya paketleri ve soğutma sistemiyle 300 kW’nin üzerinde şarj kapasitesine izin veren elektrik ünitesiyle 2.2 ton ağırlığını, dört elektrik motoruyla iki saniyeden daha kısa sürede 0-100 km/h hıza taşıyabiliyor. 12 saniyenin altında saatte 300 kilometreye ulaşan ve azami hızı 400 km/h’nin üzerine çıkabilen bu otomobili güvenle kullanabilmek için ise, performansın ötesinde, Battista'nın her biri tek bir tekeri ayrı çalıştıran ve tork vektörlemesi için tamamen yeni olanaklar sunan dört motorunun kompleks yönetim özelliği de öne çıkıyor. Tasarım kadar mühendislikte de zirve hedeflendiği için otomobilin yönetilebilir olması ve sürücünün hayal ettiği performansları yaşatacak hassasiyet gerçekleştirilmiş. Elektrik motorlarının yıldırım hızındaki torkuyla, dört tekerleği dünyanın en iyi lastiklerinin kapasitelerinin üstünde çevirecek kontrol hızı gerçekleştirilmiş.
2,2 milyon Euro’luk Avrupa fiyatıyla, olabilecek en yüksek asfalt üstü yarış performansının yanında konfor, güvenlik ve kullanım kolaylığıyla gündelik bile sürülebilecek keyifli bir GT olarak sunulan Battista, Brembo CCMR karbon seramik frenlerinin göründüğü önde 20 arkada 21 inçlik forje aluminyum jantlarla aslında yarış pistleri için tasarlanmış olsa da, çoğunlukla koleksiyonerlerin garajlarında ve lüks bulvarlarda boy gösterecek.
Lotus, Pagani, Bugatti, Lamborghini, Porsche, Audi, BMW ve hatta Faraday Future’dan transfer edilmiş mesleklerinin zirvesindeki mekanik, elektrik ve platform mühendislerince hazırlanan ve ünlü Formula pilotu Nick Heidfeld tarafından dinamizm geliştirmesi yapılan F1 araçlarından bile hızlı olan Battista, elektrik performansı üzerinde saf heyecan için tasarlanmış, Pininfarina'nın geleneği, tarihi ve İtalyan havasını birleştiren benzersiz bir “fenomen” otomobil!..
CARSNEWS.TV, Okan ALTAN ve Teknoart Bilişim İşbirliğiyle yayınlanmaktadır.