“Türkiye’nin çoğu yerinde sadece 2 gün boyunca yağan kar için, kış lastiği, gerçekten gerekli mi?.. Yoksa, şu kar çorapları, bizi kurtarır mı?..”
Çoğu kişi, kış lastiklerinin, sadece kar ve buz için gerekli olduğunu düşünür… Bazıları ise, gelenektir, deyip, Ekim’den Mart’a kış lastikleri kullanır. Acaba bir Akdeniz ülkesi olan Türkiye’de kış lastiği ne kadar gerekli? Ya da gerçekten şart mı? Yoksa sadece, kışın gerçek anlamda yaşandığı doğu bölgelerimiz için mecburi mi tutulmalı? Cevap aslında çok basit; nerede yaşıyorsanız, nerede araç kullanıyorsanız, kış lastikleri faydalı veya zararlı olabilir! “Bir zincir, en zayıf halkası kadar güçlüdür” sözünü aklımıza getirelim. Karlı yollarda, lastikler otomobilinizin en zayıf halkasıdır. Doğru, fakat, ya her yerde kar yoksa?.. Bu arada kış lastiklerine, aracınız 4x4 ise gerek yoktur, gibi yanlış bir düşünce de olamaz! 4x4’ler, lastikler ile yol yüzeyi arasındaki tutunmayı arttıramaz. Onlar sadece, yola daha etkin güç dağıtarak mevcut çekişi daha etkin hale getirirler. En iyi yol tutuşun da bir son noktası vardır. İşte orada, lastiklerin niteliklerinin önemi ortaya çıkar! Kış lastikleri, kimyalarıyla kış yollarına göre hazırlanmış olduğu için, kış mevsiminin değişken kaygan zemin şartlarında en güvenli sürüş için gereklidirler! +7 derecenin altında optimum yol tutuş sunan kış lastikleri, +22 derecenin üstündeki kuru yollarda tehlike bile yaratabilirler. Türkiye’de, İstanbul gibi yağmuru bol büyük şehirlerde dört mevsim lastiklerin ideal olduğunu, bir iki gün yağacak kar için de, bagajınızda “snow socks” denilen“ kar çorabı bulundurmanızı tavsiye etmek istiyorum. Zincir, eğer çok derin kar söz konusu değilse, otomobilinizi çok “yoracağından”, artık “eskide kalmış bir aksesuar” olarak değerlendiriliyor… Kar çoraplarını lastiklerinize kolayca geçirip, patinaj yapmadan ve otomobilinizi yıpratmadan ilerleyebilirsiniz… Hatta, kar çoraplarının buz üstünde çivili lastikler kadar olmasa bile, oldukça faydalı olduğu da belirlenmiş durumda…Yaz lastikleri, yani kılcal kanalları bulunmayan lastikler, kış soğuğunda çok sertleşirler ve yolu kavramada sorun yaşatırlar. Bu noktada mekanik tutunma ve moleküler yapışmadan da bahsetmek gerekiyor. Bu bilimsel iki kategorinin bilinmesi, aslında lastik seçiminde karar vermenizi kolaylaştıracaktır… Mekanik tutunma, lastik sırtının yol yüzeyine fiziksel olarak dokunmasıdır. Kauçuğun; kaba kaya, kum, katran ve beton gibi farklı yüzeylere sahip “dövülmüş” yollar arasındaki kilit ilişkisidir. Sıcaklık, kauçuk bileşiğinin performansını etkilediğinden, çok esnek kauçuk bileşiğinin daha iyi tutunduğunu söyleyebiliyoruz… Su tahliyesine uygun sırt deseni, ıslak zeminlerde aracın yere basmasının engellenmesini de sağlar. Moleküler yapışma ise, lastik ile yol arasındaki atomik düzeyde oluşan bağdır. Kuru veya ıslak yol yüzeyi ile lastikteki kauçuk kimyası bir moleküler yapışma sağlar. Örneğin, yağmur suyunun molekülleri, lastik ve yol arasına girdiğinde bir yapışma bile meydana getirebilir. Lastik teknolojilerindeki büyük mühendislik de buradadır!.. Silika kış lastiklerinin yüksek fiyatı da bu sebeptendir!.. Kış lastiklerine dönersek, çok parçalı lamelleri, özel sırt ve omuzdesenleriyle kar parçalarına rağmen yere daha doğru basacak olan lastikler, esnek dişleriyle patinajı minimize ederler… Hele yeni nesil kış lastiklerindeki mikroskobik düzeyde kullanılan milyonlarca (örneğin pulvarize cevizkabuğu) “bite” parçacıkları ise, asıl ideal yol tutuşu en kaygan zeminlerde bile sağlayabiliyorlar… |
CARSNEWS.TV, Okan ALTAN ve Teknoart Bilişim İşbirliğiyle yayınlanmaktadır.