“Geçmiş, günümüz ve gelecek, nasıl bir araya getirilir?.. Q by Aston Martin’in sıra dışı bir tasarım, mühendislik ve sanatçı el işçiliğiyle mi?..”
8 yıl önce Aston Martin, 100. Yıl kutlamaları kapsamında 1959 Le Mans 24H ve 1000 kilometrelik Nürburgring zaferlerinin hatırasına CC100 Speedster konseptini sadece tek bir adet olarak hazırlanmış ve hemen de 1 milyon Euro'ya satmıştı!.. https://carsnews.tv/aston_martin_speedster
60 yıl öncesinin Dünya Spor Otomobiller Şampiyonu olan efsane DBR1’ın yarışçı çizgilerinin en modern tasarım anlayışıyla yorumlandığı, o iki kişilik tek Speedster, Aston Martin’in spor otomobil yapma mükemmeliyetçiliğini herkese hatırlatmıştı. CC100 Speedster konsepti, tüm konfigürasyonuyla markanının neler başarmış olup, gelecekte neler yapabileceğine dair de çılgınca bir işaret idi. Yani, Aston Martin sportifliğini en ekstrem şekle sokan ve geçmişindeki coşkuları yeniden canlandırdığı CC100 ile yakın gelecekte ortaya çıkaracağı yeni ultra-ekstrem modellerinin tasarım detaylarına da göz kırpmıştı… İşte, günümüzün yeni Speedster’ına böylece adım atılmış, hatta cesaret edilmiş oldu…
Hiper ve süper otomobillerin yeni nesil tycoon’ların gözdesi olduğu bu son yıllarda, dünyanın pek çok farklı noktasından üreticiler, “one-off” yada çok sınırlı sayıda ürettikleri mekanik canavarları astronomik maliyetlere rağmen ortaya çıkarmaya başladılar. Aston Martin de, elbette, bu çılgın partinin baş davetlisi idi… Gaydon merkezindeki tipik İngiliz tarzıyla “özel dikim” terzi işi gibi “Q” özel sipariş departmanı, Boeing mühendislerini de projeye dahil ederek, otomobil dünyasının belki de en özel sürüşü ve “hava”yı sunan kasasını günümüz teknolojisiyle bir araya getirme göreviyle, V12 Speedster projesini tam 12 ayda gerçekleştirmeyi başardı.
Üzerinde koyduğu F/A-18 savaş jeti logolarının hakkını verecek kadar hız ve adrenalin taşımada çok fazla zorlanmayacağını düşündüğümüz Aston Martin V12 Speedster, tüm materyalinin kalitesiyle de dikkat çekiyor.
Aston Martin’in ikonik ön ortadaki çift turbolu on iki silindirli üstten dört eksantrikli 48 supaplı tümüyle aluminyum makinesi, 5,2 litre haciminde 700 beygir gücü ve 753 Nm’lik maksimum torkunu saklıyor. Arkaya yerleştirilmiş 8-ileri ZF otomatik şanzımanlı Speedster’ı 0’dan 100km/h hıza sınırlı kaymalı diferansiyelli arkadan itişiyle sadece 3,5 saniyede çıkaran bu motor, limiti 300 km/h’de tutulmuş azami süratini “üstsüz olarak” sunabiliyor. Tavansızlığının getireceği keyfe keyif katmak için ise, motor akustiği ve egzost homurtuları da yeniden coşturulmuş.
Hava kuvvetlerinden esinlenilmiş tasarımın içindeki şanslıların, rivyeralarda yavaşça gezinirken bile “hava”lanacakları kesin!..
Fakat yola sıkıca tutunmaları için önde çift salıncaklı arkada çok kollu suspansiyondaki helezonik yayların içindeki adaptif amortisörlerin, merkezi kilitli 21 inçlik forje alaşım jantlarının içindeki önde 410 ve arkada 360 milimetrelik karbon seramik fren disklerinin de, Endürans Yarışçısı Vantage’lardan geldiğini de belirtelim.
DBS Superleggera’nın aluminyum alaşım alt yapısının modifiye edildiği benzeri olmayan şasisinin üzerinde gövdesi tümüyle karbon fiber yeni Speedster, Sport, Sport+ and Track modlarında ayarlanabilen en çevik sürüş dinamiklerine doğrudan etki edecek hafifliğe de sahip…
Aston Martin Lagonda dizayn direktörü Miles Nurnberger, “V12 Speedster, ilhamımızı Aston Martin’in kişiliğini oluşturan kompetisyon geçmişinden aldığımız ve maksimumları aradığımız, fazlasıyla özgün bir çalışma. Orta kısmında 1953 DB3S’i bile hatırlatacak ayrıntılara sahip. Bu bir enkarnasyon!” diyerek modern Speedster’ı tarif ediyor.
En şiddetli açık hava deneyimi için de V8’i değil maksimumu, yani gücünün yanında çok daha heyecanlı bir sürüşe kapılmak için daha da canlandırıcı bir işitsel imza sunan V12’yi tercih etmişler. Bu kendine has gürlemeleri yaratmak için mühendisler, daha da güçlü ve karakterli bir ses için aktarma organlarının ortasından aracın arkasındaki difüzöre tam ortadan çıkan özel yapım bir paslanmaz çelik egzost sistemi tasarlamışlar.
Ne tavanı, ne de ön camı olan, dev motorlu, basık, güçlü omuzları, sürücü ve yanındakini yukardan ayıran bir hattın arkasında kamburlar gibi duran ikiz koruma çıkıntılarıyla abartılı ve belki biraz garip stili, V12 Speedster’ı klasmanında benzersiz yapıyor. Sade, alçak arka kısımla kontrast oluşturan cesur büyük panjur, kısık farlar, uzun yıllardır ilk kez düşünülen ve V12 için de yer kazandıran ön kaputun ağzı ve çamurluk üstlerindeki havalandırmalarıyla ikonik görünüm tamamlanmış.
Sürücü ve yolcuya rüzgar şiddeti vurmasın diye patentli bir aerodinamik “kalkan” kullanan V12 Speedster’ın bir başka iddiası da, yağmurda bile içindekilerin ıslanmayacağı…
Geleneksel torpido gözünün yerinde duran el yapımı deri çantası, detaylarındaki krom, aluminyum ve 3D-printer’da üretilmiş kauçuk ile modern saten karbon fiber aksamlar da kokpitinde dikkat çekiyor. Dıştaki parlak siyah havalandırma ızgaraları, alt spoiler’lar ve egzost çıkışlarıyla tezat Skyfall gümüşü gövde renginin, kabinde siyah deri, koyu saten krom, işlenmiş aluminyum, siyah deri döşeme, siyah teknik kumaş, siyah halıların koyu temasının arasında parlak kırmızı kapı kulplarının üstünde Aston Martin yazıyor olması. ilk bakışta fark ediliyor. Halen bir konsept gibi duran bu İngiliz’in bagaj için arka tamponun altında yer sunması da çok ilginç…
Benzersiz saf sürüş heyecanı arayanların tamamen açık sürüş deneyimini yeni bir boyut ve gereğinden çok daha fazla güçle ataklığı ve en hassas dengeyi en üst seviyede yaşayabilecekleri, “araç sürmek, bundan daha özel olamaz” iddiasıyla, bu maksimumların otomobili V12 Speedster, 765,000£’luk faturasını önceden ödemiş sadece 88 müşterisi için üretilmeye başlandı.
CARSNEWS.TV, Okan ALTAN ve Teknoart Bilişim İşbirliğiyle yayınlanmaktadır.